|
| T. Ekaterina Kurae | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Marcelline K. Nadine Yönetici Tılsım Profesörü Ravenclaw Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 25/01/11 Yaş : 47 Nerden : Finlandiya İş/Hobiler : Tılsım Profesörü
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Teatral Rp Yaşı: 28
| Konu: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 3:26 pm | |
| - Günaydın Ninoa!
Diye mırıldanarak uyandım. Farketmeden kedime günaydın demiştim, genellikle sabahları sinirli bir şekilde uyandığımdan, kedimi tutup tek kelime etmeden yere koyardım, bunu da sürekli tekrar attiğimden, son 3 haftadır yazatığıma çıkmıyordu. Şu an ya inanılmaz derecede aç olmalıydı ya da bugünkü ruh halimin iyi başlayacağını sezmiş olmalıydı. Gözlerimi aralayıp Ninoa' ya baktığımda neredeyse dibime girecekti. O an farkettim, ilginç bir şekilde aç falan görünmüyordu. Kolumu yorganın bir kenarından çıkarıp, Ninoa' nın kafasını patpatlayınca, mırlayarak aşapıya indi. Tanrım, bu kedi aslında inanılmaz şirin bir şey. Ninoa gittikten sonra çok zaman kaybetmeden ayaklandım, daha doğrusu yatamadım. Heyecan yavaş yavaş bastırdığından sıcak yorganın altında ter içinde kalmak istememiştim. Ayaklarımı doğuk mermere bastığımda içim ürperdi fakat, bu duyguya bayılıyorum, tüylerim diken diken oluyor. Uyurken saçlarımın açık sarıya döndüğünü, dudaklarımın kalınlaştığını ve göz altlarımın biraz sarktığını farkettim. Muhtemelen gördüğüm bir rüyadan kaynaklanıyordu bu. Çok zaman kaybetmeden, vücudumdaki sorunları düzelttim, banyoma ayak bastığımda mükemmel yüz hatlarıma bakmak için aynaya baktım ilk önce. Kıkırdamadan duramadım doğrusu.
- Uhm, Uzun, düz, siyah saç, yine mükemmel, sivri burun ve çok çok hafif kalın dudaklar, haha, mükemmel!
Dedim ve kimbilir kaç bininci kez yaptığım bir şey bu, aynayı öptüm ve dişlerimi fırçalamaya giriştim. Gitgide heyecanlanıyordum, sebepsiz. İçimde bir şeyler kıpırdıyordu resmen, ilginç bir gün olacaktı. Dişlerimi de hallettikten sonra -aslında bu tamamen bir alışkanlıktı, değişimlerimi kontrol edene kadar, doğal olarak, düzenli olarak dişlerimi fırçalamak zorunda kalırdım- topuklarımın üstünde mutlu mutlu dönüp odama geri döndüm. Saate bakmak için odadaki kalın perdeleri araladım, henüz saat erken görünüyordu ki, biraz daah keyif yapabilirdim.
- Ninoa!
Kediyi çağırdım ama gelmesini beklemeden kendimi yatağıma bıraktım. Neredeyse yarı çıplak olduğumdan, kedi üstüme çıktığında yumuşak patilerini göbeğimde hissettim. Kedi çok zaman kaybetmeden göbeğimde en sıcak bulduğu yere kıvrıldım, bense arar ara bilmediğim sebeplerle kıkırdıyordum. Ninoa' yı severken gözlerim kararır gibi oldu, o kadar rahat ve mutluydum ki mayışmıştım ve tekrar uykum gelmeye başlamıştı...
Uzun bir kaç saat sonra...
Üzerimdeki sıcaklığın bir anda kalkmasıyla göbeğimin üstünden geçen soğuk hava dalgası, uyanmama sebep olmuş olmalı, hoş uyuduğumu bile farketmemiştim ama... Her neyse, ne kadar zaman geçti ki acaba? Bugün akşama yapacağım ilk ders için sınıfı hazırlamalıyım sanırım, kulelerde bir saçmalık olmuş, hala kimse bana bir şey söylemedi ama, bu nedenle dersi kulelerde işleyemiyormuşum... Sanırım, okuldaki en büyük teleskobu bulmama gerekecek. Tabi bunun içinde hademe ya da bunları bilecek birini bulmam lazım, ne hoş... Neyse, en azından uzun süre sonra yeni geldiğim okulumu tekara gezmiş olurum, belki göremediğim profesörlerle bile tanışabilirim aslında! Neyse, şimdilik sadece kalkp hazırlansam iyi olacak. Bugün ikinci kez ayaklandım ve iç güdüsel olarak düşündüm. Güzel, hala mükemmel bir vücut ve surata sahibim. Peki ne giymeliydim. Siyah bir saça uygun olarak güzel ve uzun elbiselerimden bir tane giyip cübbemi üstüme geçirebilirdim, evet güzel fikir. Ortadan kaybolan Ninoa' yı pek kafama takmadan oda duvarlarından bir tanesini tamamen kaplayan gömme dolabıma doğru ilerledim. Kalın ahşap kapakları açıp dolabın içine girdim. Evet içine girdim, benim gibi kendisine hasta olan bir kadından da böyle büyük bir odolap beklenirdi zaten sanırım. Haha gerçekten dayanamadım ve kıkırdadım buna. Her neyse... Elbiseye gelirsek, Geçen sene Londra' dan bir yerden aldığım arkası tüllü mini etekli olan uzun kollu elbisemi bulmam çok uzun sürmedi, yani büyük dediysekte, ayrı bir oda kadar büyük değil bu dolap demek istedim. Solaptan çıkıp kapağını kapatmadan hemen önce kapaklara en yakın durancübbemi alıp üstüme geçirdim, gerçekten çok hoş bir cübbe olmamasına rağmen üstümde güzel durduğunu düşünüyorum, ayrıca sıcak tutuyor! Hala ortalarda görünmeyen Ninoa bu sefer beni meraklandırmıştı. Balkona yakın şifonyere doğru seğirttim. Şifonyerin üstünde duran küçük solabı açıp içinde kedi mamasını çıkardım ve sadece kapağı açıp şifonyerin üstüne bıraktım. Ninoa çokacıkırsa, kesinlikle kokusunualıp işini hallederdi, bunu şüphem yok. DAha fazla zaman kaybetmeden yatak kenarında duran kısa ve küük şifonyere doğru seğirttim bu sefer. Şifonyerin üstündeki koyu renkli asamı da aldıktan sonra ceplerimden birine atıp kapıya yöneldim. Birini bulmanın zamanı gelmişti... Kapının yanında asılı duran anahtarı aldım ve dışarı çıkıp kapıyı kilitledim. İçeriye birinin girmesi sorun değildi, Ninoa kaybolursa, onubulması zor olacaktı....
En son T. Ekaterina Kurae tarafından Cuma Ocak 28, 2011 6:13 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Marcelline K. Nadine Yönetici Tılsım Profesörü Ravenclaw Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 25/01/11 Yaş : 47 Nerden : Finlandiya İş/Hobiler : Tılsım Profesörü
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Teatral Rp Yaşı: 28
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 6:12 pm | |
| Geri geldim sonunda odama! Yaklaşık 15 dakika önce odama dönmemek için yollar ararken şimdi Hestia' yı odaya kitleyip çıkarmamak istiyordum. En azından sonuna kadar anlatana kadar. Ne zamandır bu kadar meraklı olmuştum ben böyle. Neyse. Hestia yol boyunca homurdanıp ara ara güldükten sonra vardık odama işte, önden onun geçmesi için ısrarla açtığım kapının önünde bekledim, o geçtikten sonra da içeri geçtim ve anahatarı kapı değiliğine soktum. Yine de çevirmedim, eğer Hestia kapının kilitli olmasını gerçekten önemli bir faktör olarak görüyorsa kendisi kilitlerdi, görmüyorsa, ne ala... Topuklu ayakkabılarımı kapının kenarında bırakıp çoraplarımla mermerde kaya kaya kapının karşısında duran komidine doğru ilerledim.
- Çay ya da...
Dedim ve duraksadım, yapabileceğim başka bir şey var mıydı ki? KOmidinin üstündeki dolabı açıp içini yokladım, aradığım şişeyi de buldum.
- Ya da Ateşviskisi ister misin güzelim?
Dedikten sonra elimde şişeyle Hestia' ya döndüm ve sırıtarak şişeyi salladım. Bir şeyi sorun yapıyorsa ateşviskisi ona iyi gelecektir fakat 5 dakika önceki endişeli hali yok gibiydi üstünde...
- Mhmm, sırf bunun için mutfaktaki cücelerden biriyle kavga ettim, değerini bil.
Dedim ve göz kırptım. Ateşvisikini çıakrdığm dolaba ikinci kez uzanarak iki tane bardak çıkardım. Birincisine ateşviskisi doldurdum, aslında içeceğimi düşünmemiştim ama bir anda canım çekmişti diyebilirim, umarım bu kadarını kaldırabilirdim. Her neyse, ArkasındanHestia' ya dönüp sorar gözlerle baktım.
- Ya iç ve dök içini, ya da sadece dök içini...
Dedikten sonra saçlarımı biraz daha uzaktıp dalgalandırdım. Dipten itibarende yavaş yavaş sarılaştırmaya başladım... Yanlış hatırlamıyorsam, Hestia' nın annesinin saçları böyleydi... Kızı korkutmamak için yüz şeklimi değiştirmedim, sadece annesini anımsayıp bir güvenle dolmasını istedim. Belki rahatlardı da, yani umarım rahatlardı... Neyse, çıldıracağım sanırım, ne dönüyor? | |
| | | Hestia Petrasova Yönetici İksir Profesörü Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 244 Kayıt tarihi : 11/01/11 Nerden : Ukrayna İş/Hobiler : Iksir Ogretmeni Lakap : Iksirci
Karakter Sayfası Para: (600/1000) Karakter Özellikleri: Rp Yaşı:
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 6:33 pm | |
| -Oh, atesviskisi! Gozlerim acilmisti, ellerimi cirpiyordum. Sonra Kurae'ye dondum ve saclarini degistirdigini gordum, gozlerimi kisarak tip tip bakmaya basladim -Tatlim benimle ayni sac modeliyle gezersen etrafta seni bu okulda yasatmam biliyorsun degil mi? Hem golgeleri yapmamissin! Bi saniye, dalgali platin sarisi. Tipki anneminki gibi... Bardagi masaya koyup Kurae'nin elinden tutup gulumsedim. Bir sure o sekilde sessiz kaldik. Sonra tekrar koydugum bardaga bakip "sanirim icmesem iyi olacak" dedim. -Ne olduysa basima icki yuzunden geldi zaten! Kafami egip yukari dogru Kurae'ye yavru bir kopek gibi bakmaya basladim. Biliyorum simdiden kizdirmaya basladim seni, yani anlarsin ya Kurae, bakanlikta calistigimiz donemde de icip icip sapitmama acaip kizardin!... Dudaklarimi isirip sesimi incilterek konusmaya devam ettim. -Ama asil bundan sonra duyacaklarin seni delirtecek... Hatta cocugu falan umursamayip beni su kuleden asagiya bile atabilirsin duyunca... O yuzden lutfen sakin ol tamam mi, mantikli aciklamalarim var cunku. | |
| | | Marcelline K. Nadine Yönetici Tılsım Profesörü Ravenclaw Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 25/01/11 Yaş : 47 Nerden : Finlandiya İş/Hobiler : Tılsım Profesörü
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Teatral Rp Yaşı: 28
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 7:05 pm | |
| Mutluluk, endişe ve sinirli hallerim arasında gidip geliyorum tanrım... Bu kız neler düşünüyor yine. Bana çok sinirleneceğimi falan söylemeye başlamıştı. Hayır, aklıma öyle garip garip düşünceler geliyor ki çıldırmak ve çıldırmamak arasında gidip geliyorum. Yine de elimi tutuşu ve yavru köpek gibi aşağıdan bana bakışı biraz rahatlatmıştı, ne olursa olsun, kızacağımı bile bile, kızmamamı istemiyormuş gibi bir hali var... Eh, ben de elimden geleni yapacağım... Saçlarımın rengini değiştirmedim ve merakla beklemeye başladım... Ateşviskisinden vazgeçtiğine göre, ben de içmesem iyi olacaktı. Bakiyorum da, bana anlatacağı şey için uzun bir hazırlık yapıyor, bu sefer de ona biraz rahatlaması için başka şeyler yaptırmayı düşünmeye başladı. İlk önce o gözlerle ona bakmasına dayanamadım ve alnına minicik bir öpücük kondurdum. Arkasından dayandığım komidinin yanında doğrulup, onu çekiştirdim ve rahat koltuklardan birine oturtup, yanına oturdum. Ninoa durumu sezmiş olmalı ikimizin arasına gelip kıvrılı verdi. Bir elim Ninoa' nın kafasında, bir elim Hestia' nın ellerinde, konuşmaya başladım.
- Tamam ilk önce hızla düşündüklerimi söyleyeyim küçük cadı.
Duraksadım. Küçük falanolmadığını biliyordum ama bazen inanılmaz şirin, yaramaz ve minik bir cadı gibi davranıyordu. Derin bir nefes aldım ve devam ettim.
- İçimden bir ses buna gerçekte şaşıracağımı söylüyor ama düşününce, sanırım en çok şaşıracağım kişi babam olurdu.
Dedim, kıkırdadım.
- Ama babam zaten gömülü. O konuda yapabileceğim bir şey yok. Bakanlıktaki muhasebeci de... En çok ona şaşırırdım herhalde. Yoksa o mu lan?
Dedim bu sefer, tek kaşımı kaldırarak. Hoş, imkansız, o adam kesinlikle Hestia' nın tipi değildi. Ke, sobur, ince dudaklar ve muhtemelen 60 küsür yaşında. Her neyse....
- Neyse sanmıyorum. Sonuç olarak her ihtimale karşı hazırlıklıyım ama ne kadar kızabileceğimi de gayet iyi biliyorsun... Yine de söz veriyorum... Kızmamaya çalışacağım. Çalışacağım. Şimdi. Dök içini. Yoksa ikiye bölüneceğim.
Cümlelerimin karışmaya ve çelişmeye başladığını hissediyorum. Haha, saçmalamaya ve terlemeye başladım iyi mi? Hadi artık Hestia... Söyle yoksa ben atlayacağım sanırım... | |
| | | Hestia Petrasova Yönetici İksir Profesörü Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 244 Kayıt tarihi : 11/01/11 Nerden : Ukrayna İş/Hobiler : Iksir Ogretmeni Lakap : Iksirci
Karakter Sayfası Para: (600/1000) Karakter Özellikleri: Rp Yaşı:
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 7:13 pm | |
| Kurae beni ne kadar rahatlatmaya kalkissa da sakin olamiyordum, tum o sakinlesmek icin sayi say sacmaligini da yapmak istemiyorum. -Tamam, ne kadar geciktirsem de sonucu degistirmeyecek, en iyisi bir anda soylemek! Derin bir nefes aldim ve ne dedigimi kendim bile anlamadan bir cirpida soyleyiverdim -BEBEKNATHANIELDEN!!! Ama etrafi kolacan etmem gerekti, sanirim biraz bagirmistim, umarim birileri duymamistir. Kuraenin yuzune bakmaktan korkuyordum, o yuzden gozlerimi kapatip tepki veremeden konusmaya devam ettim -Ikimiz de sarhostuk ve.. ve olan oldu iste!! Ama sonra dusununce onun hayatimdaki tek erkek olmasi ve ve ikimizin de birbirine muhtac olmasi gibi seyler... Of, anla iste!! Kurae biliyorum igrenc bisi ama ben kendi ikizime asik oldum!! Sanirim o da bana..
| |
| | | Marcelline K. Nadine Yönetici Tılsım Profesörü Ravenclaw Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 25/01/11 Yaş : 47 Nerden : Finlandiya İş/Hobiler : Tılsım Profesörü
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Teatral Rp Yaşı: 28
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 7:56 pm | |
| Hestia çok hızlı bir şekilde bir şeyler söylemişti, anlamamıştım. Daha doğrusu, söylediği tam bir kelimeyi, cümleye çevirmekte zorlanıyordum. Belki de çevirmek istemiyordum, bilmiyorum. Ya da yanlış duyduğumu falan mı düşünüyordum acaba? Daha sonra sarhoş olmakla ilgili bir şeyler söyledi ama bir an söylediklerinin beynimin içinde yeterince yer olup olmadığını henüz bilip bilmediğimi farkettim. İkiz demişti... Konuşmasını bitirdikten sonra elini bıraktım ve refleks olarak bıraktığım elimi saçıma götürdüm. Ne oldu saçıma yahu? Kısalmış... Tam bunu farkettiğimde Ninoa cıyakladı ve elimden debelenerek kurtulup yere atladı, arkasından bana dönüp hısladı. Gerçekten kızgın bir kedi gibi görünüyordu.
- Hehe, sakin ol Ninoa ne oldu böyle...
Dedikten sonra Ninoa' nın kurtulduğu elime baktım. Bir tutam kıl, Ninoa' nın kılı elimdeydi... Haha refleks olarak mı koparmıştım yoksa... Çok fazla düşünmeden saçımı yokladım... Düzleşmiş, kısalarak boyun hizama kadar gelmiş ve alev kırmızısı olmuştu. Arkasından dilimde bir acı hissettim. Anlık acı irkilmeme sebep olmuştu. Ne olduğunu anlamamıştım. Sonra anlar gibi olduğumdan, dişimi çok kısa süreliğine dilime değdirdim ve dilim az önce acıyla kendini geri çekti... Güldüm, dişlerim sivrileşmişti. Gözlerimin rengi de değişiyordu, bir süre bulanık durduktan sonra derin gri bir renk aldı gözlerimde... Bir kaç saniye sonra ise istemsiz olarak kıkırdamaya başladım ve olanları anladım. Vücudum resmen düşüncelerim sentezlenip, ne olduğunu anlamadan önce cevap veriyordu ve evet. Çok kızmıştım. Yine de gülmemi durduramadım.
- Petrasova. Sanırım nasıl hissettiğimi anladın... Biliyor musun işin ilginç tarafı, vücudum kendi kendine cevap verdi bu sefer, daha ben adam gibi düşünmeden...
Dedim ve duraksadım. Fazla kızgınlaşıyordum. Gereksiz olabilir, sonuçta daha düşünmemiştim bile. Bir süre daha sırıtarak Hestia' ya baktıktan sonra gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Kız paniklemiş gibi görünüyordu ve ona pekte kızmak istemiyordum. İlk işim olayı düşünmek oldu. Hestia ve Nat. Çıldırmış olmalılar. Hatta tamamen çıldırmışlardı, direk. Bir an için ayağa kalkıp bağırıpçağıracağımı düşündüm ama daha sonra bunun mantıksız olduğunu farkettim. Sonuçta açıklamıştı, değil mi? Birbirlerini seviyorlardı, hatta delicesine... Sanırım bunu düşünürsem... Ah düşünmek istemiyordum, çünkü imkansız geliyordu. Yine de ayaklandım ve konuşmaya başladım. Bu sırada göz rengim eski yeşil haline dönmüş ve saçlarım yavaş yavaş uzamaya başlamıştı.
- Siz gerçekten çatlaksınız. Gerçekten çatlaksınız. Biraz da sabırsız olduğunuzu düşünüyorum ya neyse. Hadi sevdiniz diyelim... AAAH her neyse... Bence şu an sorun olan mesele o değil, en azından şimdilik olmamalı. Eğer sadece birbirinizi seviyor olsaydınız ya da sadece birkereliğine işi pişirmiş olsaydınız olay daha basit olur ama tanrım, hamilesin...
Dedim ve tekrar oturdum. Bu sefer kendimi çaresiz hissettiğimden oturmuştum. Saçlarım artık iyice uzamış, siyahlaşmış ve dalgalanmıştı. Elimle yüzümü bir süreliğine kapatıp (facepalm-lol) düşündüm. Çocuk ne olacaktı? Ya kötü bir şey olursa? Kafamı kaldırıp konuşmama devam ettim fakat bu sefer yüzümde daha üzücü bir ifade vardı.
- Bebek peki? Anladık aşıksınız iyisinizde, bebeğin mükemmel bir minikolacağını düşünmüyorsun herhalde?
Dedim. Gözlerim dolmuştu ve saçlarım mavileşmeye başlamıştı. Çıldırıyordum. Bir gün içinde bu kadar çok renk değiştirdiğimi hatırlamıyorum. Dayanamadım ve Hestia' ya sarıldım. Eh, ağlamamaya çalışarak.
- Mutluysanız umrumda değil, sonuçta buraya daha iyi bir hayat sürdürmek için geldin ve ben de seni takip ettim. Yine de bu biraz çılgın ve daha doğrusu çatlak olduğunu değiştirmedi biliyorum... | |
| | | Hestia Petrasova Yönetici İksir Profesörü Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 244 Kayıt tarihi : 11/01/11 Nerden : Ukrayna İş/Hobiler : Iksir Ogretmeni Lakap : Iksirci
Karakter Sayfası Para: (600/1000) Karakter Özellikleri: Rp Yaşı:
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 8:13 pm | |
| -Simdilik hicbirsey dusunmek istemiyorum Kurae... Ne zaman su anki bebegi dusunsem, olen oglum aklima geliyor... Yutkundum ve devam ettim -Biliyor musun, Hogwarts'a tasindigimdan beri ona dair herseyi kafamdan sildim, adini bir daha anmadim, cogu kisi evlenip bosandigimi bile bilmiyor bu okulda. Ve simdi, ne kadar sapikca da olsa, mutlu hissediyorum kendimi, anlamalisin bunu. Gene yavru kopek gibi bakmaya baslamistim, bu sefer dudagim buzuluydu. Gozlerim de dolmustu. Burnumu cektim, argh, lanet olasi burun akmayi durdurmuyor ki zaten! -G-gec oldu, odanda kalabilir miyim? Hani eskiden okuz gibi icip gece evlere yalniz donmekten korkardik da, ya sende ya da bende kalirdik, sarilir uyurduk, bi nevi 'kizlar gecemiz' olurdu, onun gibi... Sonra biraktigim ickiye donup sirittim -Hem atesviskileri de bosa gitmemis olur! dedim ve bardagi aldigim gibi kafama diktim.
| |
| | | Marcelline K. Nadine Yönetici Tılsım Profesörü Ravenclaw Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 25/01/11 Yaş : 47 Nerden : Finlandiya İş/Hobiler : Tılsım Profesörü
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Teatral Rp Yaşı: 28
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Ocak 28, 2011 10:20 pm | |
| Tanrım, bu kızı asla bırakamayacağımı düşünüyorum. Nasıl bazen o bana ihtiyaç duyuyor gibi geliyorsa, ben de ona, bağlı bir şekilde, zaman zaman deli gibi ihtiyaç duyuyormuşum gibi hissediyorum. Bir şey düşünmemek istemesi doğaldı çünkü ortada bir çok olay dönüyordu ve çoğu onun etrafında dönün kafa karıştırıcı olaylardı. Her neyse, odamda kalmak istediğini söylediğinde tek yaptığımyarım bir ağızla gülümseyip kafamı evet anlamında sallamak oldu. Arkasından dediklerine kıkırdadım ve mırıldandım...
- Özlemişim.
Tabi bizimki ateşviskisini buldu, içmez mi? Bu seferlik ben de katılayım dedim, ayaklanıp yanına gittim. O, kafasına diktiği ateşviskisinden bir kaç saniye sonra yanındaki bardağı aldım ve aynı şekilde kafama diktim. Arkasından hararetli bir şekilde kahkaha atıp, Hestia' nın sırtına şaplak attım.
- Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu Petra!
Haha... Ateşviskisi gerçekten beni kötü çarpıyor. Kısa bir anlığına vücudumu komidine dayadım ve Hestia ile ayaklarının dibindeki Ninoa' yı izledim. Gerçekten ikiside çk şeker duruyorlardı. Hestia yalpalamaya başlayana kadar. İşte o zaman doğrulup gözlerimi ovuşturduğumu ve Hestia' yı yatağa doğru ittirdiğimi hatırlıyorum. Neyseki geniş bir yatağım vardı ki, ikimizde rahatça ve mışıl mışıl uyuyabilirdik. Onu yatağa kadar götürdükten sonra ikimizde kendimizi yatağa attık çok hızlı ve istemsiz bir şekilde kahkahaya boğuldum. Ateşviskisinin bu kadar çabuk etki göstereceğini düşünmemiştim doğrusu. Pek fazla düşünmeden Hestia' yı da yatağa çekip ona sarıldım, tanrım, dışarıdan sert ve ayyaş gibi görünen kadın, yumuşacık ve güzel kokuluydu. Bildiğim eski Hestia gibiydi. Boğazımın ağrımaya başladığını hissettiğimden kahkahyı kestim ve bir kaçsaniye içinde uykuya dalmış olmalıyım... | |
| | | Hestia Petrasova Yönetici İksir Profesörü Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 244 Kayıt tarihi : 11/01/11 Nerden : Ukrayna İş/Hobiler : Iksir Ogretmeni Lakap : Iksirci
Karakter Sayfası Para: (600/1000) Karakter Özellikleri: Rp Yaşı:
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae C.tesi Şub. 05, 2011 9:19 am | |
| Hestia Diagon'a gitmeden once Tia'ya not birakir~ Mektuptaki yazi oldukca kotu, hatta iksir kulubu afisindekinden de kotu. Kagidi ortadan ikiye katlamaya calismis ama simetriyi tutturamamis, kenarinda da ayak izi var, kagidi yere atip ayagiyla kapidan iceri ittirmeyi tercih etmis.
Selam, Ben iki gunlugune Diagon'a gidiyorum Nathaniel ile, dersin ortasinda asami dusurmustum de kazana. Bir de su ceset yuzunden dolabimi degistiricem, cocuga da birkac sey alsam iyi olcak. Unutmadan, ismini Ylwa koyduk, anlami disi kurt demek. Kendine cici bak. | |
| | | E. Eleonora Esta Slytherin 2. sınıf
Mesaj Sayısı : 131 Kayıt tarihi : 27/01/11 Yaş : 30 Nerden : Palermo - Sicilya İş/Hobiler : Her şeyden iğrenmek. Yeterince zevkli. Lakap : Nora
Karakter Sayfası Para: (1000/1000) Karakter Özellikleri: Kısaca, bir Slytherinliye göre fazla dengesiz davranabiliyor. Rp Yaşı: 12
| Konu: Geri: T. Ekaterina Kurae Cuma Şub. 11, 2011 10:40 am | |
| Ceplerim ve ellerim dolu bir şekilde profesörün kapısına vardım. Nefes nefese kalmıştım, umarım profesör bir yerlerde değildir fakat, odasında olduğunu da pek sanmıyordum ya, neyse. Bir süre kapının önünde soluklandıktan sonra kapıyı tıklattım. İlk duyduğum şey, bir miyavlama oldu. Çok güzel, profesörün bir kedisi vardı, bunu öğrenmiş oldum. Ardından tekrar kapıyı tıklattım ve kapı aralandı. Gülümsemeye çalışıp aralıktan bakmıştım ki.
- Profesör?
Kimse yoktu? Ama kapının aralandığından emindim, görüyordum. Yere bakma zahmetine girdiğimde irkildim ve geriledim. Bir çift yeşil-mavi göz kapı aralığından bana bakıyordu. Yok artık, kapıyı kedi mi açmıştı? Öyle değildir diye düşünerek kapıyı aralamaya kalkınca, kedi gerindi ve bana tısladı, tüylerini dikleştirerek. Tamam, içeri girmemi istemiyordu, bunu anlamıştım ama profesörde ortalarda yok gibiydi. Bunun sonucundan tekin görünmeyen kediyle bir süre bakıştıktan sonra cebimdekileri çıkardım. Küçük şişe şarap ve bir not. Çömeldim ve kediye konuştum. Negüzel, bir kediye konuşuyordum ve bu kedi bu sefer Zamiel olmadığından, bana biraz garip geliyordu.
- Sadece bunları bırakacaktım kedi.
Kedi bir süre daha bana baktıktan sonra geriledi ve bakmayı sürdürdü. İçeriye doğru kafamı uzattım. Hoş fakat biraz karanlık bir oda gibi görünüyordu. Bordo kalın perdeler, aynı renk gibi görünen hoş görünümlü bir yatak. Çok fazla bakamadım, çünkü kedi tekrar gerilmeye başlamıştı. Bunun üstüne kapının kenarına notu ve şişeyi bırakıp çıktım. Kedi bu sefer kafasını dışarı çıkarmamıştı fakat bunun içeri gelebilrsin demek olduğunu sanmıyordum. Kediyle bakışmamı kesmeden kapıyı yavaşça kapattım ve arkamı dönüp koridorda uzaklaştım. | |
| | | | T. Ekaterina Kurae | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |