İlginç Bir Röportaj

Hogwarts topraklarına kuçarak girdim. Evet uçaraktı çünkü animagus olarak yolculuğu daha kolay buluyorum. Kahverengi, sarı ve turuncu renkteki kanatlarımı çırparak gölün üstünden uçtum. Ortalama bir yükseklikten uçuyordum. Ne bir kuş olurdu burada ne de bir balık atlayabilirdi buraya kadar. Gölün kıyısına ulaştığım anda sevimli kelebek halimden insan halime dönüştüm. Evet bir röportaj yapmaya gelmiştim Hogwarts'a zaten her ay bir kere uğrayıp milletin ağzını arıyordum ama bu sefer daha ilginç bir röportaj olacaktı. Bir hayaletle yapılacak röportaj. Uzun bacaklarımı hızlı hızlı okulun kapısına doğru atmaya başladım. Cinayetlerle ilgili her türlü konu heyecanlandırmıştır beni. İçimden de günlerdir aklımdan çıkmayan bir şarkıyı mırıldanıyordum. "Relax take it eeeeeaaaassyyyy" Easy derken sesim o kadar inceliyordu ki karanlık ormandaki bir şeyler kıpırdanıp hırlıyordu bunu hissedebiliyordum. Kapıya yeni ulaşmıştım ki bir hayaletle karşılaştım. Kapının önünde dikilen bir hayalet bana her türlü yardımcı olurdu. Kıvırcık saçlarımı karıştırıp hafifçe eğildim. "Kurt Cobain adlı hayaleti arıyorum. Nerede olduğunu bilir misin?"

Hayalete şöyle bir baktım. Kurt Cobaiin... Tabi ya... Ben de dalga geçiyorlar sanıyordum. Gülümseyip "Mika demen yeterli." dedim elimi uzattım. Bunun saçma olduğunu sonradan farkedip bir kaç adım geriledim. İşe hemen başlamam benim için en iyisi olacaktı. "Bu son cinayet hakkında bilgin olduğunu söylediler Kurt. Justin'nin cinayeti hakkında çok önemli bilgilerin ruh kafanın içinde olduğunu... Bunları paylaşman için geldim. Tabi başka söylemek istediğin birşeyler varsa onları da araya katabilirsin bunun için seni engellemem." Belki bir iki fotograf çekerdim... Gelmişken ikiz Profesörleri de görmek istemiştim ama sonra onların Diagon'da olduğu haberini almıştım. Bunun yerine öğrencilerle bir kaç sohbetle yetinmeliydim demek ki.

Hayalet röportaja hevesliydi neyse ki. Öyle kaçmaya çalışanları sevmiyordum sanki çok değerlilermiş gibi. Hayaletin peşine takıldım. Bahçede bir yerde başlamıştı demek ki olay. Acaba hayalet katilin yüzünü görmüş müdür? Ayaklarımı sürerek yürürken bu okulda ne kadar çok anımın olduğunu hatırlıyordum. Yeterince yürüdükten sonra hayalet bir ağacı gösterdi cübbemin sihirlediğim cebinden kalem ve kağıt çıkarıp asam ile büyüledim. Hayalet ne derse yazacaklardı artık. Ben de fotograf makinesi ile ağacın ve hayaletin çeşitli resimlerini çekmeye başladım. İlginç bir haber olacaktı. Hayalet anlattıklarını dinleyip dinlemediğime bakmak için bana dönmüştü. "Bieber'la birlikte hangi öğrenciler vardı hatırlıyor musun?" diye sordum. Bakanlıktakilerin gelip bunu sorgu şeklinde yapmaları gerekirken anca basın gelip röportaj yapıyordu. Yakında bakanlıkla konuşup soruşturma izini almalıydım bence. Neyse ki Cobain iyi bir tanıktı ve anlatmaya devam edecekti.