İlginç bir röportaj (part 2)

Farklı bina öğrencilerinin geceleri birlikte takılması pek görünen birşey değildi aslında. Herkes kendi binasından kişilerle macera yaşardı yaşarsa... Kalem ve kağıt hayaletin anlattıklarını hızla not alıyorlardı. Ben de peşine takıldım. Sanırım hikayenin devamı koridorlarda devam ediyordu. "Arkamdan laf etmiş demiştin. Ne demişti ki?" diye sordum koridora çıktığımızda, burda değil de iksir dolabında bulunduğu için etrata kan görmeyi beklememiştim ve şaşırmamıştım da. Bir kaç öğrenci dolaşıyordu ve elimdeki kamerayı görünce hemen poz vermeye başlamışlardı. İşimi engelledikleri için onlara pis bir bakış attım ve Cobain'i dinlemeye devam ettim.

Soruma cevap vermemesini umursamadım ne de olsa güzel anlatıyordu adam. Koridorun köşesine geçtiğinde flaş patlatarak orda bir resmini yakaladım. Anlattıklarında astronomi, kobra falan da vardı artık. Olay ilginçleşmeye başlamıştı. Üstelik bana Astronomi profesörü ve hademenin orada karşılaşmadıklarına dair bir his gelmişti. Belki de onlar burada bir işler yaparken çocuk ve hayalet onları görmüştür. En azından hayaletten daha hızlı koşan Bieber onları görmüş olabilirdi ve böyle bir şeyi saklamak için hademenin kobrasına çocuğu halletmesini söylemesi yeterliydi. Çenemi kaşımaya başladım. Gerçekten hoş bir hikayeydi. Aslında hayaletin sesinin git gide yanıklaşması da olaya daha hoş bir hava vermişti. Kafamı kaldırıp hayalete baktım. Gözlerimi biraz kıstığımda gözlerinin yaşlandığını farkettim. Ne duygusal adamdı bu... Bana dik dik bakıyordu aslında biraz durup aval aval ona baktım sonra da ne demek istediğini anlayıp "Ah, zindanlar... Beni oraya da götürebilir misin?" dedim soğuk soğuk... Bakanlığın gelip araştırma yapmadığını söylemişlerdi. Eğer hademe dokunmadı ise oranın ilk resimlerini ben çekebilirdim.