Noel Eglencesi

Noel sabahi, tum ogrenciler uyandiklarinda yataklari basinda hediye yiginlari gorduler. Buyuk salona inmek icin ilerledikleri koridorlar da adam basi okse otu asiliydi ve sayisiz noel susu vardi. Ayrica zirhlar da ilahi soylemeleri icin buyulenmislerdi.
Buyuk salonda 12 dev noel agaci vardi. Ogrencilerin surekli yemek yedikleri 4 super uzun masa yerine, dev salonun etrafina yer yer konulmus, ogle ve aksam yemegi ziyafetleri icin yuvarlak masalar vardi. Salonun ortasi dans edecek insanlar icin ozellikle acik birakilmisti fakat henuz dans eden kimse yoktu. Cunku herkes sakin sakin 'tikiniyor', ogretmenler masasinin onundeki koro da ilahi soyluyordu. Okul mudurunun ve Hestia Petrasova'nin cirtlak sesini duyabiliyordunuz.
Tavandan salona yagan buyulu ilik kar bu guzel gunun bir baska ayrintisiydi, ve gun yeni basliyordu.

Not: Cumartesi sabahina kadar RPlerinizi birakabilirsiniz.

-amk 3 gundur acik ve kimse yazmadi mi hala?-

Buyuk salon harika gorunuyordu, bu sahneyi daha once iki kere gormus olmama ragmen, buyuk salonu bu halde gormek yine beni acaip heyecanlandiriyordu. Insanlar yavas yavas ogle yemeklerini yiyorlardi, asil eglence Noel'de hep gece baslardi zaten. Yavas yavas icerde yururken Monique'i gordum. Belli ki o da benden az biraz once girmisti, henuz oturmamis bos bir masa ariyordu.
Monique'in gormedigi belli olan aksi istikamette bos bir masa gordum fakat bir slytherinli cift de oraya dogru ilerliyordu. Kavgayi, revirlik olmayi falan unutup kosup kizin kolunu tuttum ve var gucumle bos masaya kosturdum. Slytherinli ciftten once varmistik ama, bir cift sefil evciniymisiz gibi bakiyordu. "Hmph"layarak baska bir masa aramaya koyuldular asil asil.
Kiz bana saskin saskin bakiyordu. "eheh ne guzel olmus buyuk salon dimi nasil yapiyorlar aklim almiyor" demekle yetindim, ama sonra dedigimin cok salak birsey oldugunu anladim. Ama duzeltecek durumda degilmis gibi hissediyordum cunku bir baska salak sey daha yapiyordum, catali onumdeki corbaya daldirip yaliyordum. "Oeh kendine gel baudoin!" dedim kendi kendime ve cataka bakip "aa bu nasil gecmis benim elime" bakisi atip yerine koydum.
Yerimde rahatsizca kiprasip dirseklerimi masaya koydum ve kiza baktim. Kedi nanesi yiyip sacmalayan bir kediymisim gibi bakiyordu bana.
Kedi... Neyse. O dersten sonra kedilerden nefret ettim zaten!

O kadar erken uyanmak zorunda kalmıştım ki... Esneyip duruyordum ve büyük salonda yüzümü yansıtan birşey bulduğumda farkettim ki gözlerimin altı mosmordu. Bembeyaz yüze mosmor gözaltı torbaları tam bir evsiz havası vermişti. Asamı kendime çevirip büyümü yaptım ve yok ettim morlukları. Yorgunluğu geçiren bir büyü olmaması ne kötüydü. İksir falan vardır herhalde ama dikkatimi çekmiyor hiç. Müdür tavana birşeyler yapmamı istedi ben de en klasiğinden kar yağışı yaptım. Evcinlerine gidip yemeklere zehir atıp atmadıklarına baktım. (Gazetede bile çıkmıştı) Sonra işte etrafta dönüp durdum acaba birşeyler yanlış gidiyor mu diye. Zaten Hestia bağırıp duruyordu millete ve her göz göze geldiğimizde pis pis sırıtıyorduk birbirimize. Öğrenciler yemeğe indiler ama hüzünlü bir şekilde sayıları azdı. Yemek için sonunda profesörlerin masasına otururken ilahi okuyanlara el hareketi çeken benim binamdaki çocuğa öyle bir bakış attım ki. Çocuk korkudan ne yapacağını bilemedi. Daha çok millete bakacaktım ama dikkatimi yemeğe yoğunlaştırmaya zorladım kendimi. Yoksa açlıktan ölebilirdim.

Sırf Noel'e özel saçlarımı toplamış aşağı iniyordum. . Nedense bugün pek keyfim yoktu. Pek sırıtasımda gelmiyordu öyle. Ellerimi cebime sokup sakince indim salona. Öyle pek kimseye bakmadım, zaten sayılarımızda azdı. Yemekler güzel görünüyordu ama yiyesimde gelmedi. Onun yerine bakışlarımı kar yağan tavana diktim ve kendi kendime bir şarkı mırıldanmaya başladım. .

Tavuk önümde sallanmaya başlayınca sanki bi uykudan uyanmış gibi çığlık atan bebeğe baktım. Hestia onla oyun oynuyordu ama cidden çok komik bir görüntüydü. Gülümsedim. Ki bu sırada Hestia çatalı sallarken üstündeki tavuk fırlayıp cübbeme yapıştı. (O_O) ifadesi ile öylece kalıp üstüme baktım. Kibar bir tavırla onu üstümden alıp masaya koydum. Peçetelerin tekini tutup üstümü silerken cebimdeki tavşanın sosu yaladığını farkettim. Bunlar et seviyor muydu yoksa? Tek kaşımı kaldırıp salatadan bişeyler alıp cebime attım. Onları kemirsin dursun. Üstümü sakin sakin temizledikten sonra gülümseyerek Hestia ve Ylwa'ya konsantre olmaya çalıştım. "Bence çok çabuk büyüdü." dedim dede edasıyla.

Gece boyunca bir kaç şey atıştırıp ara arada sigara içmeye çıkarak bir Noel'i daha tamamlamıştım. Xi uyuya kaldığı için partiye gelememiş, ne yazık ki Nora'yı hiç görememiş ve Stan'inde yeni bulduğu arkadaşıyla olduğunu tahmin ederek sıkıcı bir gece geçirip parti bitimine kadar tatlıları kemirdim. Phew daha eğlenceli geçmesini umuyordum ama ne yapalım sağlık olsun. Bu sıkıcı gecenin acısını başka bir zaman daha çok eğlenerek çıkarırım diye söylenerek milletin dağılmasıyla birlikte yatakhaneye doğru ağır adımlarla yol aldım. Ya da önce bir köşeye sıvışıp son bir sigara daha mı içseydim ? Neyse bu hakkımı yolda düşünmeye saklayarak öğrenci kalabalığının arasından büyük salonu terkettim.

--- RP BİTMİŞTİR ---