Iksir Dersi - Acik ders degildir yazmayin -.-

Kurgu: Gene bunaltici gunlerden biriydi, Hestia bir grup beyinsiz ogrenciye karmasik bir iksir anlatiyordu, ogrencilerin cogu kendi binasindandi, o yuzden daha sert davraniyordu. Bir kac tanesini pataklayip yerine donmustu. Ogrenciler yine kazanlarina odaklanmislarken Hestia'da kendisininkiyle ilgilenmeye baslamisti ki o da nesi?! Bizim karni burnunda hatunumuz asasini kazana dusurdu! Dusmesiyle kazandan cikan garip dumanlara huzun ve saskinlikla bakti. Ogrencilere soyle bir goz gezdirdi, neyse ki goren olmamisti, asasini dusurecek kadar beceriksiz bir ogretmenleri oldugunu bilmelerini istemezdi. Sonra aklina birsey geldi!
-Ah cocuklar, dusundum de, bir baska ogretmen esliginde dersimizi islesek daha ogretici olabilir! Ben iksirlerden hicbirsey anlamayan kardesimi getireyim, siz onun beceriksizligini izlerken motive olup karmasik iksirimizi bitirin!
Iksirin tamamlanmasi icin gerekli buyuyu yapamazdi artik, o yuzden Nathaniel gelmisti aklina. Kendi gibi sapik olan kardesini koridorlarda mal tavsanini kovalarken buldu ve birsey soylemesine firsat vermeden sinifa cekti.

Tavşaan! Gene kaçmıştı bu saf. Tam yakaladım ki yanımdaki kapı açıldı ve Hestia beni içeri çekti. Ne olduğunu anlamadan kendimi iğrenç iksirlerin arasında buldum. Tavşanı cebime sokuşturup her zaman ki dik halime döndüm. "İksirlerden bişey anlamam yanlız." dedim ki zaten bunu herkes biliyordu. Göz ucuyla Hestia'ya baktım ve kazanların önüne geldim. "Ne iksiriymiş bu?"

-Vatdifak iksiri!
Nate'in dibine iyice sokulup yakasindan tutup kulagina fisildadim
-Siktir et ne iksiri oldugunu, asami kazana dusurdum! Sen yapmak zorundasin, asami dusurdugumu ogrenirlerse hakkimda ne dusunur ogrenciler biliyo musun!?
Hemen dogrulup sahte bir gulumsemeyle cocuklara dondum.
-Evet cocuklar, kazanlariniza odaklanin ve basinizda en az sizin kadar bilgiye sahip olan bir ogretmeniniz oldugunu hatirlayarak motive olun! Ben de o sirada Profesor Nathaniel icin malzemeleri getireyim!
Malzeme dolabina dogru ilerledim, gozum hala ogrencilerde, birsey cakip cakmadiklarini anlamaya calisiyordum malzeme dolabina kor dalis yaparak, ve elime islak birseyler geldi. Elimi cikarip baktim, kan olmustu. Saskin bir ifadeyle en sonunda benden yeterli ilgiyi goremeyen dolabimin icine baktim ve gordugum manzarayla ciglik atarak kendimi geri atmam bir oldu.
Dolapta bir ceset duruyordu, taninmayacak bir haldeydi ama cuppesinde yer yer belli olan mavi islemeler ve kan kapli olmasina ragmen alnini kapatan saclarindan bunun Justin Bieber oldugunu anlamistim.

Asasını kazana mı düşürmüştü? Dişlerimi sıkarak "Nasıl bu kadar aklın havada anlamıyorum ki." diye fısıldadım. Sonra çocuklara döndüm. "Neyse bu saçmalık nasıl yapılıyormuş bakalım? İğrenç derecede iksir kokuyor burası." çocuklarla kazanlara birşeyler atmaya koyulmuştum ki Hestia çığlık attı. Baktığım an korkunç manzarayla karşı karşıya kaldım. Hemen Hestia'nın yanına koşup onu dolaptan olabildiğince uzaklaştırdım. "HERKES SAKİN OLSUN!" die bağırıp kapıyı açtım. Çocuklara çıkmalarını işaret edip Hestia'yı da dışarı attım. "Siz hemen müdüre haber veriyorsunuz. H, sakin ol otur şuraya. Öğrencinin kim olduğuna bakıcam." diye emirleri saydım hemen sonra odanın kapısını açıp içeri girdim. Bu olayların yaşanmasından nefret ediyordum. Özellikle de Hestia bu kadar hassaslaşmışken.

Bir kac profesorle bahcede sohbet ediyordum ki telasli bir ogrenci gelip bu guzel animi mahvetti. Soyledigine gore iksir dersinde malzeme dolabinda bir ceset bulmuslardi. Yanimdaki 3 profesorle derhal sinifa dogru ilerledim
Zindanlara ulastigimda, sinifin onundeki kalabaligi ve sandalyede oturmus, 7. sinif bir ogrenciyle telasli telasli konusan Hestia'yi gordum. Zavalli kadin suyunun geldigini farketmemisti sanirim.
-Bayan Petrasova, suyunuz gelmis.
Normal birseymis gibi soyledim bunu yuzune bile bakmadan ve sinifa girdim. Nathaniel dolabin basinda bekliyordu, biraz onceki sogukkanliligimla kardesinin suyunun geldigini, onunla ilgilenmek icin ayrilabilecegini soyledim.

rp out: simdilik doguma odaklaniyoruz, evet cinayete degil doguma, cunku cinayet icin ayri bir kurgu daha sonra zamani geldiginde anlatilacak.

Müdürün böyle birşeyi sakin sakin anlatmasına anlam verememiştim aslında ama burdan benim de soğuk kanlı olmam gerektiğini düşündüm. Profesör'den gitmek için izin aldım ve koşarak Hestia'nın yanına koştum. "Hastane kanadına!" eski şifacı olduğumdan bu tür olaylarla çok karşılaşmıştım ama şimdi doğuran kardeşim ve doğacak olan da benim çocuğum olunca herşey birbirine karışmıştı ve telaşlanmıştım. Aklıma bin bir türlü şey geliyordu. Asam ile bir kaç büyü yaptım. Hestia'nın daha enerjik olmasını sağlayacak şeyler. Aslında burda bir imperio harika olurdu ama o büyüyü yapmam için çok daha acı çekmesi gerekirdi.

Uh? Bizim absurd mudur soyleyene kadar ne sancim vardi ne de farketmistim su meselesini. Ama ne kadar ironiktir ki su an ciglik atmamak icin kendimi zor tutuyordum hastane kanadina giderken.
Bunu daha once de yasamistim, sonunda tum aciyi unutsam ve tekrar dogurursam gene bu kadar bagirmam demis olsam da, haksiz oldugumu simdi anladim.
Zaten gercekten garip bir durumdu su an icinde oldugum, gene cinayet islenmisti, dogurdugum cocuk kardesimle yasadigim ensest iliskidendi, ah! Ben bagirmayayim da kim bagirsin!
Ve bir yandan da olen oglum aklima gelip duruyordu...

Merdivenlerden süzüle süzüle genç muhabiri zindanlara indirdim. Zindanların ağır kokusu, midem olsaydı onu bulandırabilecek ağırlıktaydı. Hüzünlü bir şekilde iksir dersinin yapıldığı ve cesedin bulunduğu zindan odasının kapısından geçtikten sonra, muhabirin kapıyı açıp içeri girmesini bekleidm. Kapıda açıldıktan sonra duraksadım ve tekrar başladım.

- Bu oda işte. Burayı sadece duyumlarımla biliyorum, olanlar anında ya da ceset bulunduğunda burada değildim.

Belki 9867912875. kez hüzünlü bir iç çektim.

- O nedenle size bundan sonra sadece çıkış kapısını gösterebilirim. Tabi, buradaki işiniz bitince.

Dedim ve bir köşeye çekildim. Eğer etrafı kırıp dökecek bir harekette bulunursa uyarmak zorunda kalacak hatta belki sonunda birini çağırmak zorunda kalacaktım ama rahatımı bozmaması umudu ile sadece fotoğraf çekmesini bekledim.

Zindanları oldum olası sevmemiştim zaten. Suratımı ekşitip bu yoğun kokudan kurtulmak için cebimden çıkardığım kokulu mendili burnuma tuttum. Hayalet bir kapının içinden geçince kapının kulbuna yapışm biraz zorlayarak açtım. Zindan kapıları gerçekten insanları zorluyorlardı. Kapıyı açtım ve gıcırtıya aldırmadan içeri daldım. Kameramı çıkarıp bir kaç fotograf çekmeye başladım "Kim varmış ceset bulunduğunda?" Hestia ve Nathaniel Petrasova'nın olduğunu biliyordum zaten. Belki başkaları da vardır diye sormuştum. Dolabı açıp içine göz attım. Lanet olası hademe buraları temizlemişti ama hala kan lekeleri duruyordu. Onları da çekmeye başladım ama burada yapabileceğim başka birşey kalmamıştı. Cobain'e dönüp "Hogwarts'ta dolaşıp biraz öğrencilerle konuşmayı planlıyorum. Röportajın için minnettarım." dedim ve havadaki kalem ve kağıdı alıp cebime yerleştirdim. Olayın en can alıcı yeri boştu ama ben Break'ten şüphelenmiştim onunla bir röportaj ayarlamalıydım.

- Kim varmış ceset bulunduğunda?

- Hmm, Petrasovalar diye duydum?

Dedim sadece ve biraz daha fotoğraf çekmesine izin verdim. Sürekli ilginç şeyler düşünüyor gibi görnüyordu adam. Neyse, bu beni ilgilendirmez, ben şarkılarımla yeterince mut... Yani hüzünlüyüm. En sonunda işinin bittiğine dair işaret verir gibi bir konuşma yaptı. Bunun üzerine kalın bir sesle.

- Önden buyurun o zaman, ne de olsa kapıyı siz kapatacaksınız, arkadan kapının tam olarak kapanıp kapanmadığını kontrol edebilirim, tam kapanmıyorda bazen.

Nedense adamı bu bölgeden çıkarmak için can atmıştım bir an. Deriiiin bir nesef aldıktan sonra adamın enerjik bir şekilde yanımdan geçip çıkmasını, arkasından da kapıyı sesli bir şekilde çekip kapatmasını izledim. Ardından kapıdan geçip, adama yukarı kadar eşlik etmeye süzüldüm.

-RP SONU-

» 2. Donem Iksir Dersi - Kemik Yaratici Iksir
» 2024 - 1. İksir dersi
» 1. Donem Iksir Dersi - Yanik Iksiri
» 2023 1. Donem Iksir Dersi - Huzur Sivisi
» 3. Donem Iksir Dersi - Unutkanlik Yagi *Yaralari Iyilestirir*